“`html
İkinci şiir “Derviş”te işin özü açığa çıkıyor.
Yunus’un dilinden “Sen derviş olamazsın” diyor, ama “Ten yükünün sarhoş tellalı” olabilirsin. Gerçek bir “derviş” olmak istersen “ser”inden feragat etmelisin. Şairin ilerledikçe “şeyh”in nasıl olması gerektiğini de anlatıyor.
“Seyran” ve “Eyâ, eyâ” başlıklı şiirlerdeki ses tekrarları, Necip Fazıl’ın “Kafiye”sinde ve Asaf Halet Çelebi’nin eserlerinde görülen boş işlerden.
Şair, arada “bu da bizden olsun” diyerek “Yapıyı söküp / Anlam derinliğinden / Derrida geçti” diyor. Filozofun gönlüne bir dokunuş daha.
Bu kitapta Yunus Emre, Mevlâna ve Şeyh Galib gibi önemli isimler de yer alıyor. Azamat bu figürleri de “aşk yolu”nun yolcusudur olarak değerlendiriyor.
Kitap, içeriğine uygun olarak güzel bir “hatime” ile sona eriyor.
Şiir dünyasında az bulunan bu kitabın, hayli kurak günlere bir bahar yağmuru gibi geldiği söylenebilir.
Şaire teşekkürler ve tebriklerimizi iletiyoruz.
“`
