BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, 11 Mart (Xinhua) — Çin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Dai Bing Cuma günü yaptığı açıklamada, “belirli medeniyetlerin üstünlüğü ve medeniyetler çatışması” gibi iddialara karşı çıkmak için çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.
New York’taki BM Genel Merkezi’nde Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari ve BM Genel Kurul Başkanı Csaba Körösi’nin ortak çağrısıyla Birinci Uluslararası İslamofobiyle Mücadele Günü için düzenlenen üst düzey toplantıda söz alan Dai, “Belirli medeniyetlerin üstünlüğü ve medeniyet çatışması gibi iddiaları kesin bir dille reddetmeliyiz” dedi.
Dai, “İslamofobiyle mücadele etmek için her şeyden önce eşitliği desteklemeliyiz. Her medeniyet ve din özel ve eşsizdir ve hiçbiri diğerlerinden üstün değildir. Belirli medeniyetlerin üstünlüğü ve medeniyet çatışması gibi iddiaları kesin bir dille reddetmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Yetersiz kalkınmayı ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün temelinde yatan nedenlerden biri olarak niteleyen maslahatgüzar, ortak kalkınmanın teşvik edilmesi gerektiği çağrısını yaptı.
Dai, “Ülkeleri kendi ulusal şartlarına uyan kalkınma yolları seçme konusunda desteklemeli, kapsayıcı kalkınmayı teşvik etmeli ve ayrıştırmaya, zincirleri kırmaya ve tek taraflı yaptırımlara karşı çıkmalıyız” diye konuştu.
Dai, “Dini hoşgörüsüzlük ve ırk ayrımcılığı giderek daha kötü bir hal alıyor; Müslümanlara yönelik nefret salgın boyutuna ulaştı ve Afrika kökenlilere yönelik ayrımcılık ile Asyalılara yönelik nefret gibi ırkçı saldırılar, endişe verici sıklıkta meydana geliyor” dedi.
Çin ve İslam medeniyetlerinin önemli küresel etkiye sahip antik medeniyetler olduğunu vurgulayan Dai, “Aramızdaki fikir alışverişleri, asırlarca geriye gidiyor ve köklü tarihi temellere ve halklarımızın sağlam desteğine sahip” ifadelerini kullandı.
“Yıllar boyunca birbirimize her zaman saygı ve güven duyduk, temel endişeleri içeren konularda birbirimize destek olduk” diyen Maslahatgüzar, “Her zaman dayanışma ve karşılıklı destek sergiledik ve ortak kalkınma taahhüdünü paylaştık. Çin ve İslam dünyası, medeniyetler arasında dostluk ve kazan-kazan işbirliği yolunu keşfetmiştir” diye ekledi.
Dai, “Bu yeni uluslararası ilişkiler türünün nasıl uygulamaya konulacağının güzel bir örneğini oluşturuyor. Aynı zamanda farklı ülke ve medeniyetlerin birbirleriyle nasıl etkileşime geçebileceği konusunda yararlı bir deneyim sunuyor” ifadelerini kullandı.