“Ateş düşürücüler de etkili olmuyor!”: Şikâyetler arttı, güneş çarpmasına karşı ne yapılmalı?

Güneş Çarpmasıyla İlgili Önlemler

Yaz aylarının etkisiyle güneş çarpması vakaları artıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Demir, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan kişilerin risk altında olduğunu belirtiyor. Vücut ısısının kontrolsüz ve ani şekilde yükselmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Dr. Demir, acilde hastalara buz uygulamalarıyla vücut ısısını düşürdüklerini ancak kalp hastalarında bu işlemin daha yavaş ve kontrollü yapıldığını söylüyor. Ateş düşürücülerin güneş çarpmasında etkili olmadığını da ekliyor.

Termometrelerin 40 dereceyi gösterdiği bu günlerde hastanelerin acil servislerinde güneş çarpması şikayetleriyle yoğunluk yaşandığını ifade eden Dr. Demir, yeterince sıvı tüketmeyenlerin, kronik rahatsızlığı veya belirli ilaçları bulunanların güneş çarpmasının daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.

“Kusursuz Bir Fırtına Gibi İlerliyor”

Güneş çarpmasının vücut ısısının 40 derecenin üzerine çıkmasıyla tanımlandığını belirten Dr. Demir, huzursuzluk, kas krampları, halsizlik, uyku hali ve bilinç kaybı gibi belirtilerle ortaya çıkabileceğini söylüyor.

Dr. Demir, şunları belirtiyor: “Vücudun ısı kontrolü bozulduğunda birçok organın etkilendiğini unutmamak gerekir. Eğer belirtiler hafifse bol sıvı tüketip serin bir yerde dinlenmek önemlidir. Ancak ciddi vakalarda vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmalıdır. Kalp hastalarında buz uygulamasının yavaş ve kontrollü yapılması gerektiğini unutmamak önemlidir.”

“Bez Şapkaya Evet, Naylona Hayır

Güneşten korunmanın yanlışlarını da vurgulayan Dr. Demir, şapkanın koruyucu olduğunu ancak naylon ya da ısıyı içinde tutan malzemeden yapılmışsa tam tersi etki yapabileceğini belirtiyor. Ketenden veya pamuktan yapılmış şapkaların tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Demir, şapkanın ıslatılmasının serinletici etki yaratabileceğini ifade ediyor. Özellikle 11.00 ile 15.00 saatleri arasının güneş çarpması riski açısından tehlikeli olduğunu hatırlatıyor.

“Basit Önlemler Hayat Kurtarır”

Yüzün yıkanması, baştan aşağı soğuk su dökülmesi, bol su içilmesi gibi basit uygulamaların hayat kurtarıcı olabileceğini vurgulayan Dr. Demir, belirtileri fark edenlerin hızlı davranması gerektiğini ve gerektiğinde acil servise başvurulması gerektiğini söylüyor.

Related Posts

Serinlemek için bile olsa bu 3 içeceği yazın asla içmeyin: Vücudu susuz bırakıp fark ettirmeden hasta ediyor

Kavurucu sıcaklarda buz gibi bir içeceğin hayalini kurarken, aslında sağlığınıza bir tuzak kuruyor olabilirsiniz. Masum görünen ve serinlemek için ilk tercihiniz olan o çok popüler içecekler, vücudunuzda gizli bir düşman gibi çalışıyor.

Samsun’da Camide Uyanamayan Şahıs Hastaneye Kaldırıldı

Samsun’un İlkadım ilçesinde bir camiye giren ve alkollü olduğu değerlendirilen 40’lı yaşlardaki şahıs, cemaatin müdahalelerine rağmen uyanamayınca sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.

Rüya Görmek Ruhu Dinlendirir

Rüya görmek ruhu dinlendirir! Rüya herkes için farklı bir anlama gelirken uzmanlar uykunun bedeni, rüyanın ise ruhu dinlendirdiğini söyledi. 

Doç. Dr. Cantürk: Varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Doç. Dr. Cantürk: Varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Uzmanından uyarı: Burun içi eğriliği sanıldığı kadar masum değil

Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, “Günlük yaşamda sık karşılaşılan ancak çoğu zaman ciddiye alınmayan burun tıkanıklığı, altta yatan yapısal bir sorunla ilişkili olabilir. Burnunuzdan rahat nefes alamıyor, gece horluyor, spor yaparken çabuk yoruluyor ya da sabahları yorgun uyanıyorsanız; sebebi, burun içinde ‘septum’ adı verilen yapının eğri olması olabilir. Bu sanıldığı kadar masum değildir. Birçok sağlık sorununa neden olabilmektedir” dedi.

Kokusuyla yalnızlaştıran genetik hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi’nden Prof. Dr. Zeynep Ocak, halk arasında “balık kokusu sendromu” olarak bilinen Trimetilaminüri (TMAU) hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Genetik kökenli bir metabolizma bozukluğu olan bu rahatsızlıkta farkındalık, hem tanı hem de yönetim açısından büyük önem taşıyor.